Böyle bir soykarımın gerçekliğine hiçbir zaman inanmadım. Hatta sokaklarda yürüyüp HEPİMİZ ERMENİ'YİZ diye yürüyenler gözümde Türk değillerdi. Anıta çiçek bırakan yalaka gazetecilerde. Ermeni Soykarımı iddiaları kanıtlanamamışdır. Kanada, ABD gibi ülkeler soykarımı kabul etmiştir. Şimdi de Fransa Yok diyenleri hapse attacağını söyledi. Aslında herşey şaka gibiydi.
Herşey Fransa'da bir gurbetci çocuğun okulda öğretmenine kafa tuttarak Ermeni Soykarımı yoktur demesiyle başladı. Okul yönetimi çocuğa gıcık kaptı uzaklaştırma dahi verdi. Hatta ona Ermeni Soykarımı'nı araştırmasını ve araştırırken Ermeni Soykarımını kabul eden Türkiye'nin hiçbir kaynağından yararlanmamasını istedi. Peki Mustafa ne yaptı biliyor musunuz?
Fransa Sivil Toplum Kuruluşlarından bazılarının belgelerini inceledi. Doğruydu. Ermeni Soykarımı orda bile kabul edilmiyordu. Arkadaşlarının önüne çıktı ve anlattı okul yönetimi tam anlamıyla morarmıştı. Şimdi inanıyorumki hapse tıkılma pahasına olsada aynı şeyi söyler. İşte bu yüzden şaka gibiydi diyorum bırakın Fransız meclisinde çok az kişinin bu yasayı geçirmesini filan.
Bu yazıyı Yılmaz Özdil'in bir yazısından etkilenerek yazdım. Evet gerçekler gayet net aslına bakılırsa ben yazarken şunlarını düşündüm biz bu topraklar üzerinde yaşıyoruz Türk kaynakları inceliyebiliriz ( herhangibir öğretmen yasağı yok) diğer ülkelerin kaynaklarını incelemekte kolay. Ama gazetecilerimiz bile Ermeni Soykarımı var diye yürüdü. Bakın mesela birkaç gün önce Sarıkamış olayları hatırlandı bazı yerlerde birçok kişinin haberi bile yok! (Ben de unutmuşum:( )
Hani şu karılarına tecavüz edilmesin diye karda kışta yürüyen ülkesi başkalarının eline geçmesin diye mermi atamadan ölen..........
Bir yerde okumuştum bir askerdi herhalde biz Türklerle boşuna savaşmışız diyorlardı biz onları batılılaştırmaya çalıştık silahlarla başaramadık ama onlar kendi kendine batılılaştı. Şimdi birçoğu batıya özenmiş insanların yaşadığı bir ülkedeyiz en kötüsüde hep kötü yanları örnek ediniyoruz. Birçok gelişme kaydediyorlar bilim teknoloji ve tıpta ama biz hep başka şeyleri örnek alıyoruz.
Aslnda tüm bunlara biz izin veriyoruz çünkü tarihimizle ilgili hiçbirşey bilmiyoruz haliyle savunamıyoruz.
Atatürk'ün çok sevdiğim bir sözü vardı : En Büyük Hatamız Kendimizi Unutmaklığımızmış. Diye unutmayın Atatürk tarihimizi araştırmamız gerektğini söyleyip çalışmalar başlatmasaydı Türkler tarihlerini batılıların oluşturmasına izin verecekti. Buna ikinci defa izin veren lavuklar var.........
Öte yandan bu bir seçim kampanyası deniyor Sarkozy bunu seçim kampanyası olarak yapacağını zannetmiyorum herşey gülünç ve birkaç Ermeni oyu kurtarmaz bence. Tekrar Yılmaz Özdil'in bir yazısından bahsedeceğim. Tüm bunlar olurken Başbakanımız Cezayir'den ve Fransa'nın tarihindeki soykarımlardan bahsetti. Yine unutulmuştu bazı şeyler şöyleki:
Vikipedi'den alıntı . Kurtuluş Savaşı Bence ilk biz öğrenelim bazı gerçekleri daha kendi tarihini bilmeyen bir ülke nasıl uluslararası alanda savunabilir kendini... 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması var ya hani Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. diye bahsettiği şeye örnek olan Sevr Antlaşması
Ve son olarak yazılarından yazım boyunca alıntılar ayptığım Yılmaz Özdil'in bu konu dahilinde olupta en sevdiğim yazısı:
“Yoktur” demek suç...
İlla “vardır” diyeceksin.
*
- Soykırım var mıdır?
- Yoktur.
- Doooğru hapse.
*
Uluslararası hukuka gidelim.
Gitmiyor.
Belge göster.
Gösteremiyor.
Gel arşivi incele.
Gelmiyor.
Yüzleşelim.
Telefona çıkmıyor.
Tartışalım.
Kaçıyor.
*
Kayıtsız şartsız...
“Vardır” diyeceksin.
“Yoktur” demek yasak.
*
E madem öyle...
Fransız yasalarına uyalım.
İstedikleri gibi cevap verelim.
*
- Soykırım var mıdır?
- Nah vardır!
EDAE.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder